Yorum: Tarihten ders çıkarıp barışa değer vermek
CGTN muhabiri Seçil Dong, Çin’in başkenti Beijing’de 3 Eylül’de düzenlenen Çin Halkının Japon Saldırganlığına Karşı Direniş Savaşı ve Dünyanın Faşizme Karşı Savaşı’nda kazanılan zaferlerin 80. yıl dönümünü anma etkinliğine katılan yabancı konukların, gelecekle ilgili beklentilerini “dayanışma” ve “omuz omuza ” gibi ifadelerle dile getirdiğini aktardı.

Tarih: 08 Eylül 2025 15:39:25
CGTN muhabiri Seçil Dong, Çin’in başkenti Beijing’de 3 Eylül’de düzenlenen Çin Halkının Japon Saldırganlığına Karşı Direniş Savaşı ve Dünyanın Faşizme Karşı Savaşı’nda kazanılan zaferlerin 80. yıl dönümünü anma etkinliğine katılan yabancı konukların, gelecekle ilgili beklentilerini “dayanışma” ve “omuz omuza ” gibi ifadelerle dile getirdiğini aktardı.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in, aynı gün düzenlenen resepsiyonda “Bu büyük zafer, Çin halkının faşizm karşısındaki müttefik güçler ve tüm dünya halklarıyla birlikte verdiği mücadele sayesinde elde edildi. Çin hükümeti ve halkı, Çin halkının işgale karşı direnişine destek ve yardım sağlayan yabancı hükümetleri ve uluslararası dostlarımızı asla unutmayacak!” yaptığı konuşmasına yer veren Dong, şunları kaydetti:
"80 yıl sonra büyük değişikliklerin yaşandığı günümüzde barış ve kalkınma artık çağın ana teması hâline geldi. Dünyadaki tüm ülkeler modernleşme yolunda ilerlemeye çalışıyor. Çin, bugün Çin tarzı modernleşmenin inşasını ilerletiyor. Ancak Çin, modernleşmeyi kendi çıkarları için değil, gelişmekte olan ülkelerin büyük çoğunluğu da dâhil olmak üzere tüm ülkelerle birlikte gerçekleştirmeyi hedefliyor. Tarihten ders çıkararak ve çağın eğilimini yakalayarak, insanlığın birlikte ilerlettiği küresel modernleşme nasıl olmalıdır?"
Dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi olan Çin’in modernizasyonu, barışçıl bir kalkınma yolunu izlediğini ifade eden Seçil Dong, "Bu, 'barışa değer verme' anlayışını yansıtan Çin’in kadim kültüründen besleniyor ve insanlığın geleceğine dair büyük bir sorumluluk üstleniyor. Gözlemcilere göre, Çin’in on yıllar içinde dünyanın ikinci büyük ekonomisi hâline gelmesi, uluslararası etkisinin ve cazibesinin artması barışçıl kalkınmanın canlı bir örneği." dedi.
Seçil Dong, Çin'in, her zaman eşitlikçi ve düzenli çok kutuplu bir dünyanın ve kapsayıcı ekonomik küreselleşmenin gerçekleştirilmesini savunduğuna değinirken şöyle devam etti:
"Çin, küresel kalkınmayı destekleyen sekiz girişim ve Çin-Afrika 10 Ortaklık Eylemi’ni açıkladı, diplomatik ilişki kurduğu tüm en az gelişmiş ülkelere ve Afrika ülkelerine yüzde 100 vergi muafiyeti uyguladı ve 160’tan fazla ülkeye kalkınma yardımı sağladı. Çin Uluslararası İthalat Fuarı ve Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı gibi platformlar aracılığıyla Çin, üst düzey açılımı genişletmeye devam ediyor.
Çin, yüksek nitelikli kalkınmayı gerçekleştirirken tüm ülkelerle ortak kalkınmayı sürdürmeye kararlı. Çünkü 'Modernleşme yolunda kimse geride bırakılmamalı ve hiçbir ülke dışlanmamalıdır.'
Tarih bir ayna gibidir; geçmişten ders çıkararak geleceği aydınlatma işlevi görür. 80 yıl önce faşizme karşı omuz omuza mücadeleden, bugün modernleşme yolunda el ele ilerlemeye uzanan süreçte, barış, eşitlik, dayanışma ve işbirliği ruhu daima yaşamaya devam ediyor."
Hibya Haber AjansıHaber Akışı



