A1 Capital: Trump’un nadir element savaşıyla birlikte emtia savaşları da resmen başladı
İstanbul, 16 Aralık (Hibya) - A1 Capital, Trump’un nadir element savaşıyla birlikte emtia savaşlarının da resmen başladığını açıkladı.

Tarih: 16 Aralık 2025 08:39:07
A1 Capital'in değerlendirmesinde, Trump’un nadir element savaşıyla birlikte emtia savaşlarının da resmen başladığı, o yüzden önceliği emtia’ya Bakır, Gümüş ve Altın’a verilerek başlanacağı belirtildi.Değerlendirmede şu bilgilere yer verildi:
"Tahvil piyasasında yabancılar bu sene alımdaydı .Faiz indirim sürecinin devamı ile birlikte burada ki fırsatlardan yararlanmak gerektiği düşüncesiyle ikinci sıraya tahvil/bonoyu koyuyoruz. Hisse senedi piyasamız göreceli ucuz kavramına sahip olmasına rağmen karlılık ve yüksek faiz kıskacında olduğundan bu etmenlerin dışlanması da yılın ikinci çeyreği ile başlamasını beklediğimizden ve de mevduat faizlerinin cazibesinin hala devam etmesi ile birlikte değerlendirdiğimizde üçüncü sırayı hisse senetlerine veriyoruz. Yurdışı hısse senetlerine özellikle Avrupa tarafına ki döviz bazlı getiriye de sahip olunmasının da etkisiyle birlikte ön plana çıkarır, burada da altyapı, savunma ve bankacılıktan sepet yapardık.. Sonuç olarak yüzde 35 emtia, yüzde 30 tahvil ve yüzde 35 yurtiçi ve yurtdışı hisse senetler kırılımı yapılmasını uygun görmekteyiz.
Toparlama dediğimizden öncelikle bankalardan başlanması lazım. Kredi mevduat makası, sabit getirili tahviller, karşılıklar da rahatlama en önemli etmenleri olur. Yenilenebilir enerji sektörünü ikinci sıraya koyabiliriz, Holding ve Teknoloji ve de İnşaat sektörünün pozitif ayrışmasını ve GMYO ve Teknoloji endeksinin güçlü kalmaya devam etmesini beklemekteyiz.
2026 da Ana kriter yine enflasyon ve enflasyon beklentileri. Burada yeterli gelişme olmadığı takdirde beklentilerin yine ötelenmesi en büyük risk. Gelişmiş ekonomilerde faiz oranlarında düşüş; gelişmekte olan piyasalarda fırsatlar yaratacaktır bizde 2026 yılında enflasyondaki olası başarımızla bu pastadan güçlü pay alma potansiyeli barındırmaktayız. Bu bize not artışı olarak da geri dönebilir.
Jeopolitik açısında baktığımızda en sorunlu bölgede olmamız ister istemez bizi ve yabancı bakışını da etkilemekte. Jeopolitik gelişmeler oldukça dinamik olup, kısa vadede önemli değişimlere yol açma potansiyeline sahip. Öngörülemezlik belirleyici bir özellik olmaya devam edecektir. Aynı zamanda, büyük bloklar arasında artan rekabetin damgasını vurduğu çok kutuplu bir dünyaya doğru genel bir yönelim, birkaç yıldır devam eden ve devam etmesi beklenen bir eğilimdir. ABD ve AB ile iyileşen ilişkiler bize ek katkı yaratma potansiyeline sahiptir.
Yurtiçi siyasi gelişmelerde 2025’deki gibi tercihler konusunda belirleyici olma potansiyelini barındıran diğer bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonuç olarak her risk aslında fırsat da yaratmakta. Portföy dağılımını bu yüzden esnek yapmakta yarar var.
Euro/dolar paritesi şu anda 1.16 seviyesinde ve bu seviye, Avrupa’da büyümenin zayıf olmasına rağmen dolar endeksindeki gevşemenin etkisiyle korunuyor. Fed’in faiz indirimlerine ECB’den daha erken başlaması, doların aşırı değer kazanma ihtimalini sınırlarken; Avrupa’da toparlanmanın yavaş da olsa sürmesi Euro’yu belli bir bantta tutuyor. Bu ortam, paritenin mevcut seviyesinden çok ayrılmayan, ölçülü bir yukarı eğilim sunuyor.
Euro Bölgesi’nde büyümenin dipten toparlanma sinyalleri vermesi ve çekirdek enflasyonun kontrollü gerilemesi de bu görünümü güçlendiriyor. Dengeli senaryoda Mart 2026 sonunda paritenin 1.16–1.18 bandında kalması daha olası görünüyor."
Hibya Haber AjansıHaber Akışı



