IMF/Georgieva: Düşük gelirli ülkeler daha da geride kalma riskiyle karşı karşıya

“Son birkaç yılda yaşanan benzeri görülmemiş şoklar düşük gelirli (LICs) ve kırılgan gelişmekte olan piyasa ülkelerine önemli ölçüde zarar verdi. Bu ülkeler daha da geride kalma riskiyle karşı karşıyalar” dedi Georgieva Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen üçüncü G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısında.

IMF analistlerine göre, LIC'lerin sadece öngörülen cari açıklarını ve dış borç geri ödemelerini karşılamak için önümüzdeki beş yıl içinde 820 milyar dolara ihtiyacı olduğunu belirten Georgieva, “Buna büyümeyi hızlandırmak ve gelişmiş ekonomilerle yakınlaşmak için gereken 500 milyar dolarlık dış finansmanı da ekleyin” dedi.

“Kırılgan ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmak üzere bir dizi mevcut ve yeni aracı harekete geçirmek için üç yönlü bir yaklaşım öneriyoruz” diyen Bakan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öncelikle ülkelerin büyümeyi ve istihdamı canlandıracak reformları hayata geçirmeleri, finansmana erişimi iyileştirmek için yerel mali piyasaları geliştirmeleri ve mali geliri adil ve sürdürülebilir bir şekilde harekete geçirmeleri gerekmektedir. Finansman ihtiyacının üçte ikisinin ülkelerin kendi kaynaklarından karşılanması gerektiğini biliyoruz. Bu da reformların ve kaynak seferberliğinin aralıksız sürdürülmesi anlamına gelmektedir.

“İkinci olarak, LIC'lerdeki borç kırılganlıklarını kararlılıkla ele almalıyız. Ortalama bir LIC, 10 yıl öncesine kıyasla gelirinin iki katından fazlasını dış borç servisine harcıyor (10 yıl önce yüzde 6 iken 2023 sonunda yüzde 14). Şu ana kadar sistemik bir borç krizinden kaçındık ve borçların yeniden yapılandırılması konusunda önemli ilerlemeler kaydettik. Ortak Çerçeve amacına ulaşıyor ve Küresel Devlet Borçları Yuvarlak Masası daha büyük bir uzlaşının şekillenmesine yardımcı oluyor. Yine de borç yeniden yapılandırma sürecinde daha fazla öngörülebilirlik sağlamak ve yeni girişleri kolaylaştırmak ve borç maliyetini düşürmek için kredi iyileştirmeleri, borç geri alımları veya diğer yükümlülük yönetimi işlemlerinin kullanımını genişletmek de dahil olmak üzere daha fazlasının yapılması gerekiyor.

“Üçüncü olarak, uluslararası toplum adım atmalıdır ve IMF de üzerine düşeni yapacaktır. G20'ye, SDR'leri IMF'nin kırılgan ülkelere yönelik araçları olan PRGT (Yoksulluğu Azaltma ve Büyüme Kolaylığı) ve RST'ye (Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik Vakfı) kanalize etme konusundaki cömertlikleri için minnettarım. IMF kredilerine yönelik güçlü talep, güçlü bir gelir pozisyonuna sahip olduğumuz ve ihtiyati bakiye hedefimizi tutturduğumuz anlamına gelmektedir. Şimdi bu geliri, IMF'nin mali desteğine güvenen yükselen piyasa ve düşük gelirli üyelerimizin yararına kullanabiliriz. Harç ve ek ücret politikamızı gözden geçiriyor ve PRGT'nin sürdürülebilir bir temele oturtulmasını sağlamak için çalışıyoruz.

“Bize en çok ihtiyacı olan ülkelere yardım etmek için bir araya gelmeliyiz. Birlikte çalışarak düşük büyümeli ve eşitsiz bir dünyaya saplanıp kalmaktan kurtulabilir ve herkes için daha iyi bir gelecek yaratabiliriz.”