Çelik: Herkesi 7 Kasım'da turuncu renkli bir objeyle paylaşım yapmaya davet ediyoruz

Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV) Halkla İlişkiler Koordinatörü Neslihan Çelik, 10 yıldır LÖSEV’de görev yaptığını belirterek, “LÖSEV’e gönüllü üye olmuştum ama aktif olarak yer alamıyordum. LÖSEV’in iş ilanını görünce profesyonel olarak başvuruda bulundum ve bu şekilde yaklaşık olarak 10 yıldır devam ediyorum. Profesyonel çalışan da olsanız LÖSEV’de gönüllülük esasıyla çalışmanız gerekiyor.” açıklamasını yaptı.

LÖSEV’in hikayesinin 1998 yılında bir masa ve sandalye ile başladığını bugün ise yurt dışına açılarak Almanya ve Amerika şubelerini hayata geçirdiklerini belirtti.

LÖSEV’in kuruluş hikayesini anlatan Çelik, uzun yıllar Ankara SSK Hastanesinde görev yapan LÖSEV Vakfının kurucusu ve Pediatrik Hematolog Dr. Üstün Ezer’in orada gördüğü örnekler sonucunda löseminin aslında tedavi edilebilir olduğunu ancak yetersiz beslenme, hijyen eksikliği gibi elde olmayan nedenlerle çocukların hayatını kaybettiğini gördüğünü ifade etti. Çelik, “Dr. Ezer burada gördüğü sebeplerden dolayı bir şey yapmak lazım diyerek harekete geçiyor ve bugünkü LÖSEV’i kuruyor.” şeklinde konuştu.

İsmet Akkoç’un “Ankara’da Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE neden 7 yıldır tam kapasite ile çalışamıyor? LÖSANTE’den kaç çocuk faydalandı? Tam Kapasite olsa kaç çocuk buradan faydalanabilirdi?” gibi sorularını cevaplayan Neslihan Çelik, şunları söyledi:

“LÖSEV, 2000 yılında Ankara’da Türkiye’nin hatta dünyanın ilk Lösemili Çocuklar Hastanesini açtı. Bu hastaneyi ‘Bir Tuğla da Sen Koy’ kampanyasıyla oraya taşıdık. LÖSANTE Hastanesinde çocuk ve çocuk yetişkin tüm kanser hastaları ücretsiz tedavi görebiliyor. Hastane ise Türk halkının bağışlarıyla hayata geçmiş bir hastanededir. Ancak 400 yatak kapasiteli hastane maalesef yarı kapasite olarak hizmet verebiliyor. Tüm polikliniklerimiz mevcut. Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre sadece onkoloji için değil tüm bölümler için bir kadro isteniliyor. Fakat kanser multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiği için bizim tüm kadrolarda ihtiyacımız mevcut bu noktada da ruhsat diye ifade edilen şey doktor kadrosudur.”

Çelik, LÖSEV’in tedavi süreçleriyle ilgili Birleşmiş Milletler danışmanlık statüsüne sahip olduğunun altını çizerek “Türkiye'de bir ilk olarak Dr. Ezer’e Amerika’da Çocuk Hakları Nobel Ödülü verildi. Amerika’da ve Almanya’da açılan şubelerimiz sayesinde tüm dünyada bilinir hale gelmeyi amaçlıyoruz. LÖSEV uluslararası alanda yurt dışındaki çocuklara da birikimlerinden faydalanabilmesi için ulaşmayı amaçlayan bir sivil toplum kuruluşudur.” dedi.

LÖSEV İyilikler Tırı hakkında bilgi veren Çelik “İyilikler Tırı vakfımıza kayıtlı ailelerimize yardım dağıtımı ulaştıran bir tır. Öncelikle bu yardımlardan faydalanacak ailelerin kayıtları gerçekleştiriliyor. Sosyal hizmet ekiplerimizce incelemelerde bulunuluyor daha sonrasında nakdi ve ayni yardımlarımızı ailelerimize iletiyoruz.” açıklamasını yaptı.

Neslihan Çelik, 7 Kasım Perşembe günü farkındalık yaratmak için herkesi turuncu renkli bir obje ya da rozetle sosyal medyadan paylaşım yapmaya davet etti.

Moderatör Erden Aktoğu, vatandaşları 7 Kasım Perşembe günü evden çıkarken çevresindeki insanların görebileceği şekilde turuncu renkli bir obje kullanma çağrısında bulundu. Aktoğu “İyilik, paylaştıkça değerli olur ve bulaşıcı bir şeydir. Bir insanın iyilik yapması toplumu iyilik yapma anlamında örgütler.” ifadelerini kullandı.