Emine Erdoğan: İsrail’in Filistin'de gerçekleştirdiği postmodern bir holokosttur
Doha, 7 Aralık (Hibya) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan,"Filistin İçin Tek Yürek: İşgalin ve Soykırımın Karanlığında Umudu Korumak" Programında bir konuşma gerçekleştirdi.
Tarih: 07 Aralık 2024 14:58:35
Emine Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Meşru müdafaa adı altında genci yaşlısı, kadını erkeği, Hristiyan’ı Müslümanı ayırt etmeksizin bir ülke; milleti ve kültürüyle topyekün tarihten silinmeye çalışılıyor.
Vicdan sahibi herkes adına sormak istiyorum; 16 bini çocuk olmak üzere 44 bin sivili vahşice katletmek, hastane, okul, ibadethane hatta yetimhane bombalamak hangi din veya hangi hukuk sisteminde meşru olabilir.
Nüfusunun yarısı 18 yaş altı olan Gazze’ye toplamda 70 bin tonu aşan bomba atarak İsrail kendisini kimden koruyor olabilir?
Filistin’de bugün yaşanan hadise ne meşrudur ne de kendini savunma bir tezahürüdür. İsrail’in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği postmodern bir holokosttur.
Neredeyse 1 asırdır Filistin halkı sistematik bir hırsızlığa, insanlık dışı bir ayrımcılığa ve bitmek bilmeyen bir işgale maruz kalıyor.
Son 1 yıldır bu işgal tarihin en karanlık soykırımlarından birisine dönüşmüş durumdadır. İsimler, hayatlar her gün artan farklı sayılar arasında kaybolup gidiyor.
Saldırıların sürekli artan şiddeti ve buna karşı kayıtsızlık bizi bu kötülüğe yavaş yavaş alıştırıyor.
Oluşturduğu korku iklimi ve yalan siyasetiyle Siyonizm, barışa dair tüm umutları yok etmeye çalışıyor. Antisemitizm yaftası adete bir silah gibi bu vahşete sesini çıkarmak isteyen herkese doğrultuluyor.
Tarafsızlık iddiasında olan büyük medya platformları İsrail yanlısı içerikleri öne çıkartırken zulümü bir hakikat olarak gözler önüne seren paylaşımları pervasızca kaldırıyor.
Filistin’de tanık olduğumuz şey sadece bir savaş değil, bu en güçlü ve zalim olanın hayatta kaldığı, öteki hayatların kolayca harcanabildiği bir dünya düzenini kabul ettirme çabasıdır.
İnsanlık olarak sahip olduğumuz tüm kutsalların kirletilebildiği, tüm müşterek değerlerin yozlaştırılabildiği bir grup insanın çıkarı için kalan herksin ve her şeyin değersizleştirilebildiği keyfi bir sistemin zorla dayatılmasıdır.
Küçük bir ideolojik azınlığın gerçeklikten kopuk planlarını işletmek için kurduğu bu bencil düzeni her şeyden önce bir insan, bir Müslüman olarak reddediyorum."
Hibya Haber Ajansı