Pir Sultan Abdal’ın Pülümür’deki evi İBB tarafından restore ediliyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı’na bağlı İBB Miras, Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı 2 ocaktan biri olan Tunceli Pülümür Hacılı Köyü’ndeki cemevini aslına uygun olarak restore etmek için Erzurum Bölge Koruma Kurulu'ndan gerekli izinleri aldı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte çıktığı Tunceli turunda, rotasını Hacılar Köyü’ne kırdı. Köy halkının yoğun ilgisiyle karşılanan İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat tarafından, Pir Sultan Abdal Ocağı’nın restorasyonuyla ilgili bilgilendirildi.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Polat’tan ocakla ilgili bilgi aldı

Polat, “Burası, Pir Sultan’ın yaşadığı iki tane ocaktan birisi. Bir tanesi, esas merkezi olan Banaz'daki yapı. Şu an o da tescillendi. Ve bizim buradaki yapıyla da ilgilendiğimiz süreçte de bu yapı da şu an kültür varlığı olarak tescillenmiş durumda. 2 sene önce, İBB miras olarak, burada uzunca bir süre kalarak, etrafı çalışmasını yaptıktan sonra bir belgelemesini yaptık” bilgilerini İmamoğlu ile paylaştı. “Yakın bir zamanda İBB Miras buraya geldi ve artık içinde de şantiyeyi başlattı” diyen Polat, “Buradaki çalışma, bir inşai faaliyet sonucu getirecek, bir konfor getirecek. Ama öncelikli olarak burada artık çok çok özel bir Alevi kültürünün, çok özel bir ocak evini koruma ve doğru bir restorasyon anlayışını, diğer şehirlerde kötü örnekleri de gösterecek bir emsal olma konusu çok önemli” şeklinde konuştu.

“Arkadaşlarım tarihi bir hazineyi ortaya çıkartıyor”

Polat’ın bilgilendirmesinin ardından Pir Sultan Abdal’ın 17’nci yüzyılda yaşadığı ocağın içinde de incelemelerde bulunan İmamoğlu, cemevi dedesi tarafından okunan dua sonrasında dağıtılan lokmaya ve muharrem ayı nedeniyle pişirilen aşureye ortak oldu.

İmamoğlu, kendisine yoğun ilgi gösteren köy sakinlerine, “Arkadaşlarım tarihi bir hazineyi ortaya çıkartıyorlar. Anladığım kadarıyla burada çok çarpıcı sonuçları elde edeceğiz ve yüzyıllardır burada var olan bu ibadethaneyi gün ışığına çıkartacağız inşallah. Ve burada, inşallah yine bununla beraber, civarındaki belli yapıların da düzene girmesiyle, aslında tarih olarak unutulmuş, belki üstü örtülmüş bir hazineyi tekrar ülkemize kazandıracağız. Yani anlıyorum ki, sadece bu köyün bir değeri değil, bu ülkenin bir değeri olacak. Onun için hem bu köyde olmaktan hem bu köyün insanı olmaktan gurur duyuyorsunuzdur. Biz de biz de bu köye hizmet etmekten elbette gurur duyacağız” sözleriyle seslendi.