''Şehidin'' kaleme aldığı 108 yıllık yonca yapraklı mektubu
MEHMET BAYER - 19.09.2023 - HİBYA - Sakarya'dan Çanakkale'deki şehitlikleri ziyarete gelen bir ailenin şehit olduğunu ifade ettikleri dedelerine ait 108 yıllık yonca şeklindeki tarihi mektup, AÇASAM Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi İsmail Sabah tarafından günümüz Türkçesine çevrildi. Mektuplarına cevap alamamaktan şikayetçi olan mektup sahibinin, yazısında bu konudaki sitemini dile getirdiği belirlendi.
Tarih: 19 Eylül 2023 10:23:10
Kanlı çatışmalara sahne olan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlıyor. Şehitlikleri ziyaret edenler arasında, aile büyüklerini burada şehit vermiş insanlar da bulunuyor. Dedelerinin, Çanakkale'de bağımsızlık için şehit düştüğünü öğrenenler, ''kutsal topraklar''da bulunan şehitliklerdeki isim levhalarında onların adlarını bulmak için merakla inceleme yapıyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi İsmail Sabah, geçtiğimiz aylarda yine böyle bir ailenin Sakarya'dan Çanakkale'yi ziyaret ettiğini, kendilerine kılavuzluk yapan Sulhaddin Aksakallı'ya dedelerinin de burada şehit olduğunu ifade ederek, şehide ait bir mektubu gösterdiğini aktardı.
Osmanlıca yazılmış mektubun serüveninin böyle başladığına işaret eden Sabah, Aksakallı'nın mektubu tercüme etmesi için kendisine ulaştırdığını dile getirdi.
Sabah, mektubu incelediğini, içeriğinde Çanakkale'yi işaret edecek bir ifadeye rastlamadığını, ancak dört yapraklı yonca şeklinde yazılmış mektubun bilinenlerin aksine farklı bir görüntü sergilediğini belirterek, ''Yazan kişinin özenli biri olduğunu gösteren ve özlemin dile getirildiği mektupta, aile bireylerinin hal ve hatırları soruluyor. Yazdığı mektuplara cevap alamamaktan da şikayetçi olan mektup sahibi, bu konudaki sitemini de dile getirmiş.'' dedi.
Aile arşivleri çok kıymetli
İsmail Sabah, aile arşivlerinde yer alan bu tür mektup ve belgelerin kendileri için çok kıymetli olduğunu vurguladı.
Her ne kadar incelediği mektubun, Çanakkale Muharebelerine ait olduğuna dair bir delile rast gelmese de yazıldığı tarihin 16 Eylül 1915, yani Çanakkale Muharebelerinin yaşandığı döneme denk geldiğinin görüldüğünü anlatan Sabah, ''Elbette tek başına bu tarih, mektubun Çanakkale'den yazıldığını ispatlamamaktadır. Aile ise mektubun 'Çanakkale şehidi' olduğunu söyledikleri Sakarya Akyazılı İbrahim oğlu Hüseyin'e ait olduğunu belirtmektedir.'' diye konuştu.
Sabah, temennilerinin ellerinde bu tür mektup veya belge olan ailelerin bunları kendilerine ulaştırması olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Çünkü bunun bir örneğini daha önce yaşadık. Bursa'dan bir aile böyle bir evrakı gönderdiğinde ellerindeki not defterinin Topçu Kıdemli Yüzbaşı Ali Haydar Efendi'ye ait olduğunu saptadık. Kendisi Trablusgarp, Balkan Harbi ve Çanakkale'de savaşmış ve burada şehit olmuş bir subay. Trablusgarp'a ait olan günlük, bu savaş hakkında çok kıymetli detaylar verdi ve bunu yayımladık. Bu sebeple ÇOMÜ AÇASAM olarak ailelere gerekli akademik desteği vermeye hazırız. Tarihimizin önemli kayıtları kaybolup, gitmesin, tek amacımız bu.''
Mektubun Türkçesi
''Şefkatli Valideciğim Kadına
Evvela mahsusen selam edip hatr-ı behiyelerinizi (güzel hatırınızı) gün be gün sual eylerim. İki damen-i alinizi dahi bus eylerim (Öperim). ...leyl ü nehar (Gece gündüz) Cenab-ı Hak'tan niyaz eylerim. Eğer ki bendenizin hatrı sual olunur ise hamd olsun vücudum sıhhatte olup, sizin duanız berekatıyla sıhhatte ber-kemalim. Sizlerin ve sıhhat-i vücudunuzun sıhhatte olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz eylerim.
Valideciğim bu kadar şukka irsal eyledim (gönderdim). Hiç birisinin cevabına nail olmadığımdan ziyade merakta bulunuyorum. Demek ki bendeniz mahdumunuz gözden ırak oldum ise gönülden dahi ırak oldum. Bu sebepten mi cevap göndermiyorsunuz. Eğer ki beni evlatlıktan ırak eylediniz ise bendeniz ümidimi keseyim.
Valideciğim bunun cevabını acele olaraktan gönderesiniz ve bendeniz de onun ile gönlümü eğleğim. Biraderim Ali Ağa’ya dahi ayrıca olaraktan selam edip, iki dide-i nurlarından (göz bebeklerinden) bus eylerim.
Ve hemşirem kadınlara dahi ayrıca olaraktan selam edip hatrını sual eylerim. Hatib ..(yırtılmış) Mehmet Ağa’ya dahi ayrıca olaraktan selam eyler ve kayın validesi kadına dahi ayrıca selam edip, hatırlarını sual eylerim.
Dayım Şerif Ağa’ya dahi ayrıca olaraktan selam edip hatırını sual eylerim. Ve mahdumunuz ağaya dahi ayrıca olaraktan selam eylerim ve kerimesi kadınlara dahi selam eylerim. Pederim bu tarafta hiçbir guna (çeşit, tür) havadis olmayıp, ol-tarafta bulunan küçük tosunlar duruyor mu? Yoksa malca ziyanınız var mı? Acele bu tarafa beyan edesiniz. Atlar için çok merakta bulunuyorum. Bir güzelce mektup tahrir edip onu da beyan edesiniz ve hem de Yeniköy tarlasını dahi ekesiniz. Pederim ihmal eylemeyesiniz. Velhasıl kelam ol-tarafta akrabaların ve komşuların cümlesine selam eylerim ve hatırlarını sual ...(yırtılmış)
3 Eylül 331 (16 Eylül 1915)''